Son yayımlanan istatistikler, İsveç’te yaşam beklentisi süresinin geçtiğimiz yıllara kıyasla düştüğünü ortaya koydu. İsveç İstatistik Ofisi’nin (SCB) verilerine göre, ülkenin genelinde ortalama yaşam süresi, 2022 yılı itibarıyla bir önceki yıla göre 0,4 yıl azaldı. Bu durum, hem sağlık otoriteleri hem de halk arasında kaygılara yol açtı.
Yaşam beklentisindeki bu düşüş, Covid-19 pandemisinin yanı sıra, artan kronik hastalıklar, sağlık hizmetlerine erişim sorunları ve yaşam tarzı değişiklikleri gibi faktörlerin bir sonucu olarak değerlendiriliyor. Özellikle, pandemi sürecinde yaşanan sağlık hizmetleri kesintileri, birçok bireyin düzenli sağlık kontrollerini ihmal etmesine neden oldu. Bu durum, kalp hastalıkları, obezite ve diğer kronik hastalıkların artmasına zemin hazırladı.
İsveç Sağlık Bakanı, “Bu veriler, sağlık sistemimizin karşı karşıya olduğu zorlukları ve halk sağlığı konusunda atmamız gereken adımları gösteriyor. Yaşam beklentisinin düşmesi, toplumsal bir sorun ve bu durumu ele almak için gerekli önlemleri alacağız,” açıklamasında bulundu. Hükümet, bu sorunu çözmek amacıyla çeşitli sağlık programları ve kampanyalar geliştireceğini duyurdu.
Uzmanlar, yaşam beklentisinin düşüşünün, toplumun genel sağlığı üzerinde kalıcı etkileri olabileceğine dikkat çekiyor. Çocuk ve yaşlı nüfus arasındaki sağlık eşitsizliklerinin artabileceği, bunun da sosyal ve ekonomik sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor. Bu bağlamda, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması, toplum sağlığının iyileştirilmesi ve kronik hastalıkların önlenmesi için acil stratejilerin uygulanması gerektiği belirtiliyor.
Öte yandan, İsveç’te son yıllarda ruh sağlığı sorunları da artış göstermekte. Pandemi süreci, birçok bireyin psikolojik açıdan zorlanmasına yol açtı ve bu durum yaşam kalitesini etkileyen önemli bir faktör haline geldi. Uzmanlar, ruh sağlığının korunmasının, genel sağlık durumu ve yaşam beklentisi üzerinde büyük bir etkisi olduğunu vurguluyor.
Sonuç olarak, İsveç’te yaşam beklentisi süresinin düşmesi, sağlık otoriteleri ve politika yapıcılar için önemli bir alarm zili olarak değerlendiriliyor. Hükümetin, halk sağlığını iyileştirmek ve yaşam kalitesini artırmak için atacağı adımlar, gelecekteki yaşam beklentisi üzerine doğrudan etki edecek. Bu durum, İsveç’in sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından da kritik bir öneme sahip. Sağlık politikalarının gözden geçirilmesi ve toplumun genel sağlığına odaklanılması, bu sorunun çözümü için hayati önem taşıyor.